İnsan hayatı boyunca iyi ve kötü birçok davranışta bulunur. Küçük bir çocukken işlenen bir hata, zamanla unutulur gibi görünse de aslında izleri kalır. Bu gerçeği çok güzel anlatan bir hikâye vardır: Her kötülük bir iz bırakır.
Bir baba, oğlunu terbiye ederken ona bir ders vermek ister. Oğlunun her yaptığı kötülükte duvara bir çivi çakar. Oğluna da şu sözleri söyler:
“Oğlum, sen bu davranışlarınla adam olamazsın.”
Günler geçer, çocuk büyür ve olgunlaşır. Bir gün babasının karşısına çıkıp, “Baba artık adam oldum.” der. Babası onu duvardaki çivilerin bulunduğu odaya götürür ve yeni bir kural koyar:
“Her yaptığın iyilikte bu çivilerden birini çıkaracaksın.”
Zamanla oğul birçok iyilik yapar ve çivilerin hepsini söker. Sevinçle babasına koşar:
“Baba! Çiviler bitti.”
İkisi birlikte odaya girer. Duvar tertemiz değildir; çiviler yoktur ama izleri kalmıştır. Baba oğluna şöyle der:
“Bak evlat, işte bu izler senin kötülüklerin hatırasıdır. Ne kadar iyilik yaparsan yap, kötülük iz bırakır. O yüzden insanlara kötülük etme.”
Hikâyeden Çıkarmamız Gereken Ders
Bu hikâye, aslında hayatın özlü bir özetidir. İnsan ilişkilerinde yaptığımız her kötü davranış, karşımızdakinin kalbinde bir yara bırakır. Daha sonra binlerce iyilik yapsak bile, o yara izi silinmez. İşte bu nedenle kötülükten uzak durmak, hem kendimiz hem de toplum için en doğru yoldur.
Günümüz Dünyasında Kötülük ve İyilik
Modern hayatta insanlar zaman zaman kırıcı sözler söyleyebilir, hatalar yapabilir. Fakat unutmamak gerekir ki:
-
Kırılan bir kalp, onarılır ama izi kalır.
-
Yapılan bir hata telafi edilebilir ama unutulmaz.
-
Güven bir kere sarsıldığında, tamamen eski hâline dönmez.
Bu yüzden davranışlarımızı seçerken, söylediklerimizi tartarken dikkatli olmalıyız. Çünkü iyilik kalıcı bir bağ kurarken, kötülük silinmeyen bir gölge bırakır.
Çiviler ve Kalpler Arasındaki Benzerlik
Duvardaki çivi, aslında bir insanın kalbini temsil eder. Çiviyi çıkarmak, yapılan kötülüğü telafi etmeye çalışmaktır. Ancak duvardaki iz, kalpteki yaradır. Bu nedenle başkalarının kalbinde böyle izler bırakmamak için:
-
Düşünmeden konuşmamalıyız.
-
Öfkeyle hareket etmemeliyiz.
-
İnsanlara empati ile yaklaşmalıyız.
-
Küçük hataların bile büyük izler bırakabileceğini bilmeliyiz.
Sonuç
Hikâyede anlatıldığı gibi, her kötülük bir iz bırakır. İnsan ilişkilerinde kalıcı olan iyilik, anlayış ve hoşgörüdür. Kötülük yapmamak, bazen iyilik yapmaktan daha kıymetlidir. Çünkü iz bırakmayan tek yol, iyiliktir.