 Türkiye'de yetiştiğinden değil Türklerin keşfettiği pişirme tarzından dolayı...){kind=link}
Bol Köpüklü Türk Kahvesi
Türk Kahvesi (Click for English) Türkiye’de yetiştiğinden değil Türklerin keşfettiği pişirme tarzından dolayı bu adı almıştır.
Özel bir pişirme yöntemi, geleneksel ve kültürel bir ikram tarzı, bol köpüğü, telvesi, kendine özgü bir aroması ve kokusu vardır. Keyif veren içecek anlamına gelir.
Kahve Çekirdekleri
Yapılan araştırmalara göre kahve 14. yy’da Etiyopya’nın (Habeşistan) Kaffa yöresinden Dünya’ya yayılmıştır. Kahvenin keşfedilmesi eğer doğruysa ilginç bir olaya dayanır. Kaldi isimli bir çoban, keçilerini otlatırken bu bitkiden yiyen keçilerin uyuşukluktan kurtulup daha bir canlandığını farkeder. Bu kez kendisi dener ve kahvenin kendisini daha dinç hissettirdiğini keşfeder ve kahve bu şekilde ortaya çıkar.
Kahve önceleri çekirdekleri çiğnenen ve kırılıp yağ ile karıştırılıp yenilen bir bitkiydi. Arabistan’da kahve meyvesinin kaynatılmasıyla hazırlanan bu içecek Türklerin bulduğu pişirme yöntemi sayesinde kendine özgü tadına kavuşmuştur. Arapça “qahwah” olarak bilinen bu içeceğe Türkler “Kahve” adını vermiş, bunu Türklerden öğrenen Avrupalılar ise “café, caffe, koffie, coffee, koffie, kaffee” gibi isimler vermiştir.
Kahve Meyvesi
1517 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Yemen Valisi Özdemir Paşa tarafından İstanbul’a getirilmiş ve çok beğenilmiştir. “Kahve Yemen’den gelir” türküsü de buradan derlenmiş olabilir.
Kahve, yepyeni hazırlama metoduyla ve lezzetiyle önce İstanbul’a ve Osmanlı İmparatorluğu’na, sonra Avrupa’ya, daha sonra da tüm Dünya’ya yayılmıştır.
Tropik bölgelerde yetişen kahve üretiminde Brezilya ilk sırada yer alır. Bunu Vietnam, Kolombiya, Endonezya ve Etiyopya takip eder. Arabica Türü ve Robusta Türü ise en çok yetiştirilen kahve türleridir.
Kahve Ağacı
Kahve ağacı; çiçekleri beyaz ve yasemin çiçeği gibi hoş kokulu, kirazı andıran kırmızı meyvesinin içinde iki çekirdek bulunan, dikildikten yaklaşık 3 yıl sonra meyve vermeye başlayan ve 30-40 yıl boyunca aralıksız meyve veren bir ağaç türüdür. Meyve çekirdekleri kavrulup öğütülerek/çekilerek tüketime hazır hale getirilir.
Halk arasında Nescafe olarak kalıplaşmış “Hazır Kahve” üretiminde ise kavrulduktan sonra öğütülen kahve çekirdekleri, dev boyutlardaki süzgeçli ibriklere konur. Sıcak suyla pişirilerek kahve özünün suya geçmesi sağlanır. Bunun ardından, içindeki su buharlaştırılarak saf kahve özü elde edilir. Bu kahve özü spreyleme ve donmuş kurutma teknikleriyle kurutularak hazır kahve haline getirilir. Bu işlemle suda % 100 çözünebilen fakat % 100 doğal olmayan hazır kahve elde edilir.
Türk Kahvesinin Özellikleri:
*Tamamen doğaldır, bol köpüklüdür.
*Emek ve özveriyle hazırlanır, büyük bir keyifle içilir.
*Kahvaltı ve kahvehane terimlerini türetmiştir.
*Cezvede pişirilir, suyla birlikte ikram edilir, fincanla içilir.
*Sütle birlikte hazırlanabilir.
*Kız isteme merasimlerinin vazgeçilmezidir.
*Fincanın dibinde telve bırakır.
*Bir fincan kahve su, protein, şeker, tanik asit, alkoloitler ve kafein içerir.
*Düşünce akışını hızlandırır, dikkati arttırır, morali düzeltir, stresi azaltır.
*Kan basıncını, vücut ısısını, kalbin kan pompalama kapasitesini yükseltir.
*Sindirimi kolaylaştırır, vücudun yağ yakma hızını artırır.
*Mide ekşimelerini ortadan kaldırır.
*Alzheimer ve şeker hastalığı riskini azaltır.
*Kanser hücrelerinin çoğalmasını engeller.
*Baş ağrılarını azaltır.
*Karaciğer ve safra için faydalıdır.
*Cilde uygulandığında kırışıklıkları, selüliti engeller.
*Saça uygulandığında saç köklerini güçlendirir.
*Felç riskini azaltır.
*Bir fincan kahve yaklaşık 50 mg kafein içerir.
*Günlük ideal kahve tüketimi 2 fincandır.
*Kahve içerdiği kafeinden dolayı aşırı miktarda tüketilirse kalp ritmini, tansiyonu, doğurganlığı, hamilelikte bebeği, vitaminlerin ve minerallerin vücuda emilimini olumsuz yönde etkileyebilir.
*Bir fincan kahvenin Kırk Yıl Hatırı vardır.
Türk Kahvesinin Özellikleri:
*Tamamen doğaldır, bol köpüklüdür.
*Emek ve özveriyle hazırlanır, büyük bir keyifle içilir.
*Kahvaltı ve kahvehane terimlerini türetmiştir.
*Cezvede pişirilir, suyla birlikte ikram edilir, fincanla içilir.
*Sütle birlikte hazırlanabilir.
*Kız isteme merasimlerinin vazgeçilmezidir.
*Fincanın dibinde telve bırakır.
*Bir fincan kahve su, protein, şeker, tanik asit, alkoloitler ve kafein içerir.
*Düşünce akışını hızlandırır, dikkati arttırır, morali düzeltir, stresi azaltır.
*Kan basıncını, vücut ısısını, kalbin kan pompalama kapasitesini yükseltir.
*Sindirimi kolaylaştırır, vücudun yağ yakma hızını artırır.
*Mide ekşimelerini ortadan kaldırır.
*Alzheimer ve şeker hastalığı riskini azaltır.
*Kanser hücrelerinin çoğalmasını engeller.
*Baş ağrılarını azaltır.
*Karaciğer ve safra için faydalıdır.
*Cilde uygulandığında kırışıklıkları, selüliti engeller.
*Saça uygulandığında saç köklerini güçlendirir.
*Felç riskini azaltır.
*Bir fincan kahve yaklaşık 50 mg kafein içerir.
*Günlük ideal kahve tüketimi 2 fincandır.
*Kahve içerdiği kafeinden dolayı aşırı miktarda tüketilirse kalp ritmini, tansiyonu, doğurganlığı, hamilelikte bebeği, vitaminlerin ve minerallerin vücuda emilimini olumsuz yönde etkileyebilir.
*Bir fincan kahvenin Kırk Yıl Hatırı vardır.
Fıkra:
Bir komşusu Nasreddin Hoca’dan biraz kahve istemeye gelir;
-Hocam sizde kırk yıllık kahve var mı?
-Var.
-Biraz verebilir misiniz?
-Veremem!
-Neden Hocam?
-Her gelene kahve verseydim bende kırk yıldır kahve kalır mıydı?
Komşusuna şaka yapan Hoca, dilediği kadar kahveyi hediye eder komşusuna.
Afiyet olsun…